Küba gelişmiş ve sofistike bir mutfağa sahip değil. Kızarmış tavuk, domuz, kahverengi fasulye ve pilav en sık rastlanan lezzetler. Ancak tabii ki Küba mutfağında bundan çok daha fazlası var. 

Özellikle özel bir akşam yemeği deneyimi için en doğru adresler ‘paladar’lar. ‘Paladar’ yani lisanslı ev restoranları, 1990’ların sonlarına doğru konaklarının yemek odası ve salonunu müşterilere açan, tamamen doğal ev atmosferinde sofistike ve rafine lezzetler sunan restoranlar.  Ara sokaklarda yer alan kolonyal konalar veya villalardan restoranlara dönüştürülen ‘paladar’lar, orjinal antika mobilyalar, objeler, resim ve fotoğraflar, kristal kesme bardaklar, ihtişamlı avizeler ve kilimleri, 1950’lerde bir film setindeymişsiniz gibi bir atmosfer sunuyor. Geleneksel Küba tariflerin yeni nesil ilhamlar ile buluştuğu lezzetleri, dekorları, müzikleri, servisleri, ambiyansları ile gerçekten en etkileyici, orjinal ve nostaljik gastronomi deneyimlerini bu Havana paladar’larında yaşayacağınıza emin olabilirsiniz.

2010’da özel işletmelere izin veren kanunun çıkması ile iyice sayısı artan paladar’lar, Havana’nın yemek sahnesini epey değiştirdi.  Seçenekler şık fine dining restoranlardan, geleneksel lezzetler sunan aile işletmelerine, teras barlarından, İsveç esintili yeni nesil restoranlara, rahat ve samimi pizzacılardan, arka bahçe ızgaracılarına kadar uzanıyor.  Bize sorarsanız Havana’daki her akşamınızı bir paladar’da geçirin. Hem o tarihi binaların içinde eskiden yaşanan hayatı soluma fırsatı yakalayın hem de gerçekten en iyi lezzetlerin tadına bakın.